BASINA VE KAMUOYUNA
8 Mart 1857’de New York’ta tekstil işçisi kadınlar, uzun çalışma saatleri, düşük ücret ve insanlık dışı çalışma şartlarının iyileştirilmesi için greve başladı. Kadınların ayaklanmasıyla büyük bir işçi dayanışması doğdu ve grev işçi mücadelesinin önemli eylemlerinden biri haline geldi. Grevdeki işçilere polisin müdahalesi, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin kurulan barikatlar nedeniyle kaçamamaları sonucunda 120 kadın işçinin ölmesiyle fabrikadaki grev son buldu.
1910 yılında ise Kopenhag'ta toplanan 2. Enternasyonal'e bağlı Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda Clara Zetkin ve arkadaşlarının bundan böyle her yıl bir "Kadınlar Günü" düzenlenmesi önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti.
1857’de olduğu gibi bugün de kadınlar olarak gerek özel gerekse kamusal alanda var olma mücadelemiz devam ediyor. Kadın emeğinin görünür olması, eşit işe eşit ücret, iş güvencesi, sosyal güvenlik hakları, siyasi alanda temsil eşitliği vb. konularda hak mücadelemiz sürüyor. Her yıl 8 Mart’ta biz kadınlar, eşitlik isteğiyle seslerimizi duyurmak için yılmadan ve korkmadan sokaklara çıkıyoruz.
Kadın Haklarını Koruma Derneği İzmir Şubesi olarak da bizler toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddetin sonlanması, özel-kamusal alan farketmeksizin her alanda kadın-erkek fiili eşitliğinin sağlanması için Cedaw ,Anayasa , Eşitlik Kanunu na dayanak alarak , çalışmaya devam edeceğimizi bildirir,
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün tüm kadınlar için şiddetsiz bir dünyada özgürlük ve barış getirmesini dileriz.